Geleneksel öğrenme ve sınıf anlayışından farklı olarak teknoloji tabanlı öğrenme, web 2.0 ya da 3.0 gibi uygulamalarla temel bilgilere eğlenceli ve kalıcı bir şekilde ulaşmaktadır. Sırasında aşamasında çocuk önce bireysel olarak sonra da akranlarıyla birlikte öncesinde öğrendiği temel bilgileri bilişsel alanın kavrama ve üstü aşamasına taşıyacak sokratik tartışma, zıt panel, kollegyum, münazara, düşün-eşleş-paylaş… gibi teknikler yardımıyla bilgiyi derinleştirmektedir. Son aşama olan sonrasında da çocuk sınıf dışında yapmak üzere problem odaklı senaryolaştırılmış etkinlikler yardımı ile araştırmaya, incelemeye, soruşturmaya ve tasarlamaya yönlendirilir. Teknoloji detsekli öğrenme, modeli dinamiği gereği beyin temelli öğrenme, yapılandırmacılık, çoklu zeka kuramı, işbirliğine dayalı öğrenme, aktif öğrenme, problem tabanlı öğrenme, proje tabanlı öğrenme, anlamlı öğrenme, programlı öğrenme, harmanlandırılmış öğrenme ve bilgisayar tabanlı öğrenme modeli gibi öğrenciyi merkeze alan bir çok yaklaşımla uyum içerisinde uygulanabilmektedir.
Ben de bu ilgi çekici konuda “Teknolojinin Hızlı Değişimi Göz Önüne Alındığında, Eğitimde Teknoloji Kullanımının Gelecekteki Trendleri” başlıklı bir yazı kaleme almak istedim. Bu yolla “Geleceğin Eğitim Modeli, Bugünün Teknolojiyle Şekillenen Sınıflarında İnşa Ediliyor” önermesinin peşinde koştum Bunu yaparken aracım Türkiye’nin önde gelen öğrenme platrofmlarından olan Bilişim Garajı oldu. Bu yazıda da onu rol model olarak ele alacağım.
Bir süredir üzerine akademik çalışma yaptığım, fikirlerinden faydalandığım, fikirlerine katkıda bulunduğum bir platform Bilişim Garajı. İleri eğitim teknolojileri üreten bu konuda dünyanın en önemli eğitim platformlarından biri olan Bilişim Garajı her yıl Türkiye’nin 71 ilinde, 3000'den fazla eğitim noktasında ve 100.000'den fazla öğrenciye ulaşan bir genişlikte. Online platformunda öğrencilerin 50.000’i aşkın multimedya sayfadan oluşan 200 farklı derse erişebildiği bu platform, hibrit öğrenme konusunda baz alabileceğimiz önemli bir yapı. Kodlama, üç boyutlu tasarım, akıllı cihaz tasarımı/kodlama, web tasarımı, girişimcilik ve görsel sanatlar alanlarındaki dersler kendi içlerinde giriş, orta ve ileri seviye olarak sınıflandırılmış platform adeta bir “gelecek garajı”.
Bilişim Garajı hibrit öğrenmenin mantığına uygun olarak algoritma ve yapay zekâyı sadece bir araç değil, öğrenme süreçlerinin rehberi olarak konumlandırmış. Bu sayede öğrenciler, daha esnek, veriye dayalı, kişiselleştirilmiş ve motive edici bir öğrenme deneyimi ile yüz yüze geliyor. Tüm araçların kullanıcı dostu ve sezgisel arayüzlere sahip olduğuna dikkat çeken platformun kurucususu, yöneticisi teknoloji lideri Zerrin Topal, eğitim teknolojileri araçlarının farklı cihaz ve sistemlerle sorunsuz entegre edilebilmesine dikkat ettiklerini belirtiyor. Zerrin Topal buna ek olarak teknolojik araçların uzun vadede kullanılabilir ve güncellenebilir olmasının önemine dikkat çekerken; Bilişim Garajı’nın öğrenme motivasyonunu artırmak için oyunlaştırma unsurları, anlık geri bildirim, proje tabanlı öğrenme ve başarıların tanınması gibi stratejileri LMS platformu içerisinde etkili bir şekilde kullandıklarının altını çiziyor. Bu da hibrit öğrenmenin doğasına uygun bir şey doğrusu. Hibrit bir öğrenme platformunun öğrencilerin deneyimlerini ve ihtiyaçlarını anlamak, öğrenme süreçlerinin etkinliğini artırma, içerikleri iyileştirme ve öğretim stratejilerini optimize etme açısından oldukça kıymetli olduğunu da belirtelim.
Bilişim Garajı LSM’inde yer alan anlık geri bildirim mekanizmaları sayesinde öğretmenler ve sistem yöneticileri, eksiklikleri hızla tespit edip gerekli müdahaleleri yapabiliyorlar ki, mesela bu imkan yüz yüze ve çevrimiçi eğitimi de birleştiren bir süreç. Bilişim Garajı teknolojik öğrenme deneyimlerinden değerlendirme sistemlerine kadar birçok alanda dönüşüme öncülük eden bir yapı. Platform; yapay zeka, algoritma, yazılım, sensörler vs araçları kullanarak bu anlamda her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına uygun öğrenme yolları oluşturuyor ve öğretmenlerin iş yükünü azaltarak daha fazla rehberlik rolü üstlenmelerine olanak tanıyor. Bu sayede eğitim stratejilerini daha verimli hale getiriyor.
Ben de bir öğrenme uzmanı davranışı olarak gelecekte eğitimde öne çıkacak teknoloji trendlerini yakından takip ediyor ve eğitim modellerimizi bu doğrultuda güncelliyorum. Buradan hareketle teknoloji ve eğitim ilişkisi üzerinden bir yazı kaleme almayı amaçladım ve işin trendlerini madde madde çalıştım. Teknolojinin hızla değiştiği bu çağda, eğitim sektörü de dönüşümün merkezinde yer alıyor. Gelecekteki bilişim ve eğitim teknolojisi trendlerini şu şekilde özetleyebilirim:
1. Yapay Zekâ Destekli Kişiselleştirilmiş Öğrenme
Yapay zekâ, her öğrencinin bireysel öğrenme hızını, öğrenme stilini ve güçlü yönlerini analiz ederek kişiye özel öğrenme yolları sunacak. Öğrencilerin eksik kaldığı konular anlık olarak tespit edilecek ve kişiye özel eğitim içerikleri önerilecek. Ayrıca, öğretmenler de öğrencilerin performansını daha iyi analiz ederek rehberlik süreçlerini geliştirebilecek.
2. Artırılmış Gerçeklik (AR) ve Sanal Gerçeklik (VR)
Artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri, soyut kavramları somut hale getirme konusunda devrim yaratıyor. Öğrenciler tarihi olayları sanal dünyada yaşayabilecek, karmaşık bilimsel deneyleri güvenli ve erişilebilir bir ortamda gerçekleştirebilecek.
3. Metaverse ve Eğitim Evrenleri
Metaverse, öğrencilere sanal sınıflarda, tamamen dijital dünyalarda öğrenme fırsatı sunacak. Öğrenciler, küresel düzeydeki sınıflara erişim sağlayarak akranlarıyla iş birliği yapabilecek ve proje geliştirebilecekler.
4. Blockchain Teknolojisi ile Eğitimde Güvenlik ve Şeffaflık
Blockchain, öğrenci başarı belgeleri, sertifikalar ve eğitim verilerinin güvenli bir şekilde saklanmasını ve doğrulanabilir olmasını sağlayacak.
5. Mobil ve Mikro Öğrenme Yaklaşımları
Mobil cihazlar üzerinden erişilebilen mikro öğrenme içerikleri, kısa süreli, odaklanmış ve hedefe yönelik öğrenme imkânı sunacak. Bu yaklaşım, öğrencilerin esnek ve sürekli öğrenmesini sağlayarak yaşam boyu öğrenme kültürünü destekleyecek.
6. Oyunlaştırma (Gamification)
Oyunlaştırma, eğitimde motivasyonu artırmanın ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmenin güçlü bir yöntemi olarak öne çıkıyor. Puan sistemleri, rozetler, seviyeler ve yarışmalar öğrencilerin ilgisini canlı tutacak.
7. Büyük Veri (Big Data) ve Öğrenme Analitiği
Eğitimde büyük veri, öğrenci davranışlarını ve öğrenme süreçlerini analiz ederek daha etkili öğretim stratejileri geliştirilmesine olanak tanıyacak. Veriye dayalı karar mekanizmaları eğitim kalitesini artıracak.
8. Robotik ve Kodlama Eğitimleri
Robotik ve kodlama, geleceğin en önemli yetkinlikleri arasında yer alıyor. Okul öncesinden itibaren öğrencilere algoritmik düşünme ve problem çözme becerileri kazandırmak daha da kritik hale gelecek.
9. Hibrit ve Esnek Eğitim Modelleri
Tamamen fiziksel sınıf ortamında öğrenme yerine, uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitimin bir arada kullanıldığı hibrit modeller yaygınlaşacak. Esnek öğrenme programları, öğrencilere zamandan ve mekândan bağımsız eğitim alma imkânı sunacak.
10. Dijital Vatandaşlık ve Dijital Etik
Dijital dönüşümle birlikte dijital vatandaşlık, veri güvenliği ve çevrim içi etik kurallar daha fazla önem kazanacak. Öğrencilere dijital dünyada güvenli, etik ve sorumlu bir şekilde hareket etme bilinci kazandırmak hayati hale gelecek.
Comments