top of page
Fikri TÜRKEL

Bir bürokratın kaleminden Türkiye'nin derin mali krizi


Türkiye'de bürokratların anılarını kaleme alması nadir görülen bir durumdur. Bu nedenle, efsanevi müsteşarlardan Tevfik Altınok'un "Bankacılığın En Uzun Yılı" adlı eseri, okurlar için beklenmedik bir sürpriz oldu. Yaklaşık 20 yıl arayla yaşanan iki büyük bankacılık krizinde yetkin bir pozisyonda yer alıp başarılı operasyonlar yöneten Altınok'un bu kitabı, yalnızca bir anı kitabı olmanın ötesinde, bir dönemin mali ve siyasi panoramasını sunuyor.


Kitabın doğuşu

Kitabın hikayesi de en az içeriği kadar ilgi çekici. Altınok'un ilk taslağının arabasından çalınması, esere gizemli bir hava katıyor. Çalınan nüshanın akıbeti bilinmezken, ikinci nüshanın dönemin Bakanı Zekeriya Temizel tarafından saklanması da merak uyandırıcı bir durum. Temizel'in bu nüshayı neden iade etmediği hala cevap bekleyen bir soru. Bu durum, kitabın ortaya çıkış sürecine dair merakı artırıyor.


Kitapta, 2000'li yılların başındaki bankacılık krizine dair önemli detaylar yer alıyor. Altınok, mevduat sigortası kavramını ilk kez nerede duyduğunu ve bu kavramın TMSF'nin kurulmasında nasıl bir rol oynadığını detaylı bir şekilde anlatıyor. Kriz döneminde yaşanan zorluklar, çözüm arayışları ve alınan riskli kararlar, okuyucuyu o günlerin atmosferine sürüklüyor.


Vehbi Koç bankacılığa nasıl ikna oldu

Kitap, yalnızca bankacılık krizinin teknik detaylarını değil, aynı zamanda dönemin önemli aktörleriyle yaşanan diyalogları da içeriyor. Altınok'un Vehbi Koç'u Koçbank'ın kurulması konusunda nasıl ikna ettiği, merak uyandıran bir konu. Ayrıca, İktisat Bankası sahibi Erol Aksoy ile aralarında geçen "halı meselesi", Altınok'un dürüst ve ilkeli duruşunu gözler önüne seriyor. Aksoy'un yılbaşı hediyesi olarak gönderdiği ipek halıyı reddetmesi, dönemin bürokratik ahlakı açısından dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor. Bu olay, Altınok'un devlet görevindeyken hediye kabul etmeme konusundaki kararlılığını vurguluyor. Hatta bu kararlılığını daha ileriye taşıyarak, tüm kamu kurumlarına "yılbaşı ve bayramlarda hediye kabul edilmeyecek" talimatı içeren bir genelge göndermesi, kendi etik anlayışının ne kadar yüksek olduğunu ortaya koyuyor.


Kitapta, IMF Heyeti Başkanı Cotarelli ve ekibiyle yaşanan zorlu müzakerelere de yer veriliyor. Altınok'un bu müzakerelerde nasıl bir rol oynadığı ve IMF'nin inatçı tutumunu nasıl kırdığı merak konusu. Ayrıca, tarihe geçen 17 bankanın batış süreci ve bu batışların ne kadarının hortumlamadan kaynaklandığı da kitapta detaylı bir şekilde ele alınıyor. "Batik bankalar imparatoru", "Bu vicdansız faizi vermem", "Altınok iyi fonlamış" gibi manşetlerin neden atıldığı da kitapta açıklığa kavuşturuluyor.


Yargılanma Süreci

Kitabın en dikkat çekici noktalarından biri de Altınok ve ortak yönetim kurulu üyelerinin yıllarca süren mahkeme süreçleri. "Devleti zarara sokmak, emniyeti suistimal, dolandırıcılık" gibi suçlamalarla açılan davaların beş yıl sürmesi ve sonunda aklanmaları, dönemin siyasi atmosferine dair önemli ipuçları veriyor. Bu süreç, devletin kriz yönetimi sırasında aldığı kararların ve bu kararları uygulayan bürokratların nasıl bir baskı altında kaldığını gösteriyor.

Tevfik Altınok, mali konulardaki derin bilgisi ve tecrübesi sayesinde "ayaklı mevzuat" olarak anılıyor. Kitapta, Altınok'un bu uzmanlığı ve devlet görevine duyduğu saygı sık sık vurgulanıyor. 1980'li yılların başındaki banker krizi ve 2000'li yılların başındaki bankacılık krizi gibi zorlu dönemlerde ülkeye hizmet etmesi, onun bürokratik kariyerinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Kitabın Yarattığı Etki

"Bankacılığın En Uzun Yılı", yalnızca bir anı kitabı değil, aynı zamanda bir tarih kitabı niteliğinde. Kitap, okuyuculara bir dönemin mali yapısını, siyasi atmosferini ve bürokratik işleyişini anlamalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, kriz döneminde görev alan diğer kişilere de bir anlamda cevap hakkı doğuruyor. Her ne kadar cevap hakkı olarak olmasa da ben yine Demirbank'ın sahipleri Nuri ve Sema Cıngıllıoğlu kardeşlerin ve dönemin bakanı Zekeriya Temizel'in anıları, sürecin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir. Keşke, kitapta adı geçen yüzlerce bürokrat ve iş dünyası temsilcisinden en az 10'unun anıları yayımlansa…


Tevfik Altınok'un "Bankacılığın En Uzun Yılı" kitabı, Türk bankacılık tarihine ışık tutan önemli bir kaynak. Kitap, kriz dönemlerinde alınan kararları, yaşanan zorlukları ve bürokratik işleyişi birinci ağızdan anlatması açısından değerli bir eser. Altınok'un dürüstlüğü, ilkeli duruşu ve devlet görevine duyduğu saygı, okuyuculara ilham veriyor.


Kitabı okuyan herkesin, Türkiye'nin yakın tarihiyle ilgili önemli bilgiler edinecektir. Bu kitapla beraber, Türkiye'nin o dönemleri daha iyi anlaşılacak ve dersler çıkarılabilecektir.

 

 

 

 

Comments


bottom of page